Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Peki bir soru: İnsan haklarını konuşurken teknolojiyi nereye koyuyoruz? Çoğumuzun elinde bir telefon ve buna bağlı olarak internet var diye bu meselenin çözüldüğünü mü sanıyoruz? Aksine, teknolojiye erişim, yeni bir insan hakkı olarak karşımızda duruyor ve biliyoruz ki bu hakkı herkes eşit şekilde kullanamıyor.
Düşünün: Bugün eğitime, sağlık hizmetlerine, hatta devlet hizmetlerine ulaşmanın yolu teknoloji ve internetten geçiyor. Ancak hala dünyada 2.6 milyar insanın, yani dünya nüfusunun %33'ünün internete erişimi yok. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) verilerine göre, özellikle düşük gelirli ülkelerde internet erişimi %20'nin altında. Bununla birlikte, dijital uçurum sadece ülkeler arasında değil; aynı ülkedeki şehirde yaşayanla kırsalda yaşayan arasında da büyük farklılıklar gösteriyor. Türkiye örneğinde, şehirlerdeki hanelerin %94’ü internete erişebilirken, kırsal alanlarda bu oran %75’e kadar düşüyor.
COVID-19: Dijital Uçurumu Gözler Önüne Seren Bir Dönem
COVID-19 pandemisi, internetin artık bir lüks değil, temel bir ihtiyaç olduğunu acı bir şekilde hepimize gösterdi. Salgın süresince, internet erişimi olmayan bireyler eğitimden, sağlık hizmetlerinden ve hatta iş fırsatlarından mahrum kaldılar. UNICEF'in raporuna göre, pandemi sırasında dünya genelinde 1.3 milyar çocuk uzaktan eğitime geçti, ancak bunların üçte birinin evlerinde internet bağlantısı yoktu. Türkiye'de ise Eğitim Reformu Girişimi (ERG, 2021), yaklaşık 4 milyon öğrencinin uzaktan eğitime erişemediğini ortaya koydu. Bu durum, internet erişiminin sosyal ve ekonomik eşitsizliklerle doğrudan bağlantılı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Dijital Uçurum: Farklı Dünyalar
İçinde bulunduğumuz dönemde bazıları "5G mi kullanalım, 6G mi gelsin" diye düşünürken, diğerleri hala bir bilgisayara sahip olacak olanaklardan çok uzak. Afrika kıtasında nüfusun yalnızca %40'ı internete erişebiliyor. Aynı zamanda, kadınların teknolojiye erişimi erkeklere kıyasla daha düşük. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU)'ya göre, dünya genelinde erkeklerin %62'si internete bağlanabilirken, kadınlarda bu oran %57. Bu cinsiyet uçurumu özellikle Güney Asya ve Sahra Altı Afrika’da çok daha belirgin.
Teknolojiye Erişim Neden Bir İnsan Hakkı Olmalı?
Modern dünyada bilgiye ulaşmak, fikirlerinizi özgürce paylaşmak ve topluma katılmak internet erişimi olmadan neredeyse imkansız. Birleşmiş Milletler'in 2016'daki “İnternette insan haklarını geliştirme, koruma ve kullanma” başlıklı toplantı raporunda, internet erişimi bir insan hakkı olarak tanımlanmıştır. Bu, insanların bilgiye ulaşması, eğitim görmesi, sağlık hizmetlerinden yararlanması ve ekonomik fırsatlara erişmesi için hayati önem taşır