Krizler, hayatımızın beklenmedik bir gerçeği. Deprem, sel, yangın, pandemi ya da sosyal çalkantılar… Hepsi bir anda karşımıza çıkabiliyor ve en yakınımızdaki çözüm mercisi genelde belediyeler oluyor. Peki, belediyeler bu krizlere karşı ne kadar hazırlıklı? Vatandaşa güven verebilecek bir sistem var mı? Gelin, bu soruların cevabını detaylıca inceleyelim.
Teknolojinin sağladığı imkânlar, kriz yönetiminde en güçlü silahlardan biri. Örneğin, deprem gibi doğal afetlerde coğrafi bilgi sistemleri (CBS) devreye giriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKOM’u, riskli bölgeleri tespit ederek lojistik planlamayı kolaylaştırıyor. Deprem toplanma alanlarının haritalandırılması gibi çalışmalar, vatandaşların güvenliğini sağlamada önemli bir adım.
30 Ekim 2020’de yaşanan İzmir Depremi’nde ise teknolojinin ne kadar kritik olduğu bir kez daha ortaya çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, dronelar ve uydu görüntüleriyle hızlı bir şekilde hasar tespit çalışmaları yaptı. Bu süreçte yapay zekâ destekli analiz yazılımları kullanılarak dronelardan alınan görüntüler anlık olarak değerlendirilip, hangi bölgelerde daha acil müdahale gerektiği tespit edildi. Yapay zekâ, enkaz altındaki potansiyel yaşam izlerini belirlemek için kullanılan sensör verilerini analiz ederek arama kurtarma çalışmalarına yön verdi. Bu tür araçlar, sadece depremde değil, yangın gibi krizlerde de hayat kurtarıyor. Örneğin, Antalya’da yangın bölgelerini tespit etmek için kullanılan termal kameralı dronelar, yapay zekâ algoritmaları sayesinde sıcaklık değişimlerini analiz ederek yangının yayılma hızını tahmin ediyor yönlendirilmesini sağlıyor.
Biliyorsunuz ki pandemi, yerel yönetimlerin kriz yönetimindeki önemini daha da belirgin hâle getirdi. Özellikle sosyal destek hizmetleri, pandemi döneminde belediyelerin önceliği oldu. Ankara Büyükşehir Belediyesi, “Başkent Mobil” uygulamasıyla vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılarken, bu süreçte yapay zekâ destekli çağrı merkezi ve veri analitiği sistemleri devredeydi. Bu sistemler, ihtiyaç sahiplerini önceliklendirme, taleplerin yoğun olduğu bölgeleri belirleme ve hizmetlerin en hızlı şekilde sunulması için optimize edilmiş çözümler sundu. Benzer şekilde, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, yaşlıların alışverişini organize ederken yapay zekâ ile rotalama algoritmalarını kullanarak saha ekiplerinin en verimli şekilde çalışmasını sağladı. Bu tür hizmetler, halkın en zor zamanlarında yanında bir elin olduğunu hissettirdi.
Kriz yönetimi, sadece afetlerle sınırlı değil. Sosyal krizler de belediyelerin çözüm üretmesi gereken bir alan. Ekonomik daralmanın yoğun hissedildiği dönemlerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Süt Projesi, çocukların temel gıda ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir çözüm sundu. Bu projede, yardıma ihtiyacı olan ailelerin belirlenmesi v